20’li yaşlarda kanser tehlikesi: Bu belirtileri göz ardı etmeyin

Genç Yaşta Kanserin Artış Nedenleri ve Önlemleri

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Melih Şimşek, genç yaşta kanserin artış nedenlerini ve alınması gereken önlemleri değerlendirdi. Doç. Dr. Şimşek, genç nüfus tanımının toplumda genellikle farklı anlaşıldığını belirterek, “50 yaş ve altı kanser hastalarını genç olarak değerlendiriyoruz” dedi.

‘Genç Yaşta Kanser Artışı’

ABD’de yapılan güncel araştırmaların sonuçlarını paylaşan Doç. Dr. Şimşek, “Gençlerde özellikle beş kanser tipinde artış yaşanıyor. Son 10 yıllık veriler, kadınlarda meme kanseri, erkeklerde testis kanseri ve her iki cinste kolorektal ve pankreas kanseri sıklığında ciddi artış olduğunu gösteriyor” dedi. Bu artışın nedenine dair net bir sonuca ulaşılamasa da çevresel faktörlerin ve tarama programlarının önemli rol oynadığını belirtti.

‘Tarama Programlarının Etkisi’

Kanser vakalarının artmasında tanı yöntemlerindeki gelişmelerin de etkili olduğunu belirten Doç. Dr. Şimşek, “Eskiden mamografi veya kolonoskopiye ulaşmak zorken, günümüzde bu tarama testleri çok daha yaygın hale geldi. Ayrıca acil servislerde yapılan görüntülemeler sırasında tesadüfen kanser tanısı koyabiliyoruz” diye konuştu. Tarama yaşlarının da genç nüfusa yönelik olarak değiştirildiğini belirten Doç. Dr. Şimşek, “Örneğin kolon kanseri tarama yaşı eskiden 50 iken, son dönemde bu sınır 45’e çekildi. Aynı şekilde meme kanseri taraması için mamografi yaşı da 40’a indi” ifadelerini kullandı.

‘Beslenme ve Obezitenin Etkisi’

Kanser vakalarındaki artışın sebeplerinden birinin de çevresel faktörler ve beslenme alışkanlıkları olduğuna işaret eden Doç. Dr. Şimşek, özellikle batı tipi beslenme ve obezitenin kanser riskini artırdığını söyledi. “Batı tipi beslenme alışkanlıklarının artması, et ağırlıklı diyetlerin yaygınlaşması ve obezite oranının yükselmesi, kanserin genç yaşlarda görülme sıklığını artırıyor” dedi.

‘Ailede Kanser Hikayesi Olanlara Uyarı’

Ailesinde kanser öyküsü bulunan gençlerin çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Şimşek, “Ailede kanser varsa, tarama yaşları çok daha genç yaşlara çekilebiliyor. Bazı durumlarda 18-20 yaşlarından itibaren düzenli kontrollerin yapılması hayati önem taşıyor” diye konuştu. Sigara kullanımının akciğer kanseri üzerindeki etkisini değerlendiren Doç. Dr. Şimşek, uzun süre sigara kullanan kişilerde düşük doz radyasyonla yapılan tomografi taramalarının önerildiğini belirterek “Sigara içen bireylerde akciğer kanseri riski yüksek. Bu nedenle düşük doz radyasyonlu taramalar, erken tanı açısından önemli” ifadelerini kullandı.

Related Posts

MHRS randevu önceliğinden 1 yılda 150 bin şehit ve gazi yakını yararlandı

Sağlık Bakanlığı, şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarının sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla başlatılan uygulama kapsamında son bir yılda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden 150 bin kişinin randevu hizmetinden faydalandığını bildirdi.

Malatya’da Kule Vinç Operatörü Yüksekten Mahsur Kaldı

Malatya’nın Yeşilyurt ilçesindeki inşaat şantiyesinde kule vinç operatörü, 30 metre yükseklikte fenalaşarak baygınlık geçirdi. İtfaiye ekipleri, merdivenli araçla operatörü kurtarıp sağlık ekiplerine teslim etti.

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Güneşten faydalanmanın altın kuralları

Kontrollü ve bilinçli şekilde güneşten faydalanmanın cilt sağlığını korumada etkili olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nazmi Geyik, “Doğru zamanlama, kısa süreli maruziyet ve cilt tipine uygun yaklaşım ile güneşten fayda sağlamak mümkündür” dedi.

Zayıflamak için tüketilen çaylara dikkat: Sağlığımızı tehdit ediyor

Bilinçsiz tüketilen bitkiler konusunda konuşan Diyetisyen Şükriye Eral, “Kontrolsüz tüketilen bitki çayları kalp ritim bozuklukları, tansiyon düzensizlikleri, karaciğer ve böbrek fonksiyon yetersizlikleri yapabilir, fazla tüketimler zehir etkisi yapabilir. Diğer kullandığımız ilaçlarla, bitkilerle etkileşime girebilir” açıklamasında bulundu.

Uzmanı uyardı: Klorlamanın düzenli yapılmadığı havuzlar birçok sağlık sorununa neden olabilir!

Uzmanı uyardı: Klorlamanın düzenli yapılmadığı havuzlar birçok sağlık sorununa neden olabilir!