Klinik psikolog açıkladı: En yaygın DEHB belirtileri

DEHB Nedir? Uzman Psikolog Seb Thompson Açıklıyor

Son dönemde Avrupa’da, milyonlarca insanın dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile uğraştığı biliniyor. Uzmanlar, DEHB’nin belirtileri konusunda uyarıyor.

DEHB’yi “Bireyin dikkat toplama, hiperaktivite ve dürtüsellik düzeylerini etkileyen nörogelişimsel bir bozukluk” olarak tanımlayan klinik psikolog Seb Thompson, bu durumun genellikle hiperaktivite ve dürtüsellikle ilişkili olduğunu ancak bazen sadece dikkat eksikliği sorunu yaşayabileceklerini belirtiyor.

DEHB hakkında birçok yanlış inanış olduğunu belirten Seb Thompson, DEHB semptomlarının, otizm spektrum bozukluğu, öğrenme güçlüğü, bağlanma problemleri, depresyon veya travma gibi başka durumların bir sonucu olabileceğini vurguluyor.

NTV’nin haberine göre, Thompson DEHB semptomlarını şu şekilde açıklıyor:

  • Uzun süre dikkat gerektiren işlerde zorlanma
  • Eşyaları kaybetme veya yanlış yere koyma
  • Dikkatin kolayca dağılması
  • Hayal kurmak gibi görünme
  • Planlama ve organizasyon güçlüğü
  • Talimatları takip etmekte zorlanma

Hiperaktivite ve dürtüsellik de DEHB’nin önemli belirtileri arasında yer alıyor. Uzmanlar, sürekli kıpırdanma, sessiz ortamda huzursuzluk, sıra bekleme zorluğu, düşünmeden hareket etme ve riskleri göz ardı etme eğilimleri gibi semptomların da bulunabileceğini belirtiyor.

DEHB hastaları düşük özgüven, depresyon ve anksiyete gibi sorunlarla da karşı karşıya kalabilmektedir.

DEHB tedavisinde genellikle aşağıdaki yöntemlere başvurulur:

  • İlaç tedavisi (örneğin, uyarıcı ilaçlar)
  • Psikoterapi, davranış terapisi
  • Eğitim ve destek programları

DEHB, kişinin günlük yaşamını ve sosyal ilişkilerini zorlaştırabilir, ancak uygun destek ve tedavi ile yönetilebilir.

Related Posts

‘Karpuzu peynirle tüketerek kan şekerini dengelemek mümkün’

Yaz aylarının vazgeçilmezi karpuzun sağlıklı tüketilmesi için önerilerde bulunan Diyetisyen Gökçenur Kahraman, “Yazın ferahlatıcı meyvelerinden karpuzun büyük bir kısmı sudan oluşur ancak glisemik indeksi yüksektir. Ana öğünlerden 1-2 saat sonra yanında bir avuç badem veya birkaç cevizle birlikte tüketilebilir. Karpuzun yanına beyaz peynir eklenerek kan şekeri dengesi daha iyi korunabilir. Tokluk süresi uzayabilir. Karpuzu nane, limon, yoğurt gibi malzemelerle karıştırarak sağlıklı smoothieler yapabilirsiniz. Roka, beyaz peynir, zeytinyağı ile yaz salataları hazırlayabilirsiniz” dedi.

Basit bir burun tıkanıklığı düşündüğünüz gibi masum değil

Prof. Dr. Rauf Oğuzhan Kum, “Günlük yaşamda sık karşılaşılan ancak çoğu zaman ciddiye alınmayan burun tıkanıklığı, altta yatan yapısal bir sorunla ilişkili olabilir. Burnunuzdan rahat nefes alamıyor, gece horluyor, spor yaparken çabuk yoruluyor ya da sabahları yorgun uyanıyorsanız; sebebi, burun içinde ‘septum’ adı verilen yapının eğri olması olabilir. Bu sanıldığı kadar masum değildir. Birçok sağlık sorununa neden olabilmektedir” dedi.

20’li yaşlarda kanser tehlikesi: Bu belirtileri göz ardı etmeyin

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Melih Şimşek, son yıllarda genç yaş grubunda meme, kolorektal, pankreas ve testis kanseri vakalarının arttığını belirtti. Özellikle ailede kanser öyküsü bulunan bireylerde, tarama ve kontrol süreçlerinin erken yaşta başlaması gerektiğini vurgulayan uzman, düzenli takiplerin hayat kurtardığını söyledi.

‘Azıcık Daha tuz’ deyip geçmeyin: Vücudunuza verdiği zarar şaşırtıcı!

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Semiha Ayaydın Kaplan, özellikle hazır gıdalardaki gizli tuzun kontrolsüz alımının hipertansiyon riskini artırdığını ve damar sağlığını tehdit ettiğini vurguladı. İşlenmiş gıdalardaki gizli tuz, her gün fark etmeden vücudunuza zarar veriyor olabilir.

Alzheimer hastaları için bileklik geliştirildi

Trakya Teknopark’ta faaliyet gösteren bir yazılım firması, Alzheimer hastalarının kaybolma riskini azaltmak amacıyla yerli üretim akıllı bileklik geliştirdi.

Karaciğer yağlanması sinsi tehlike: Fark etmeden siroza götürüyor

Uzmanlar, karaciğer yağlanmasının hızla yaygınlaştığını ve obezite, sağlıksız beslenme ile hareketsiz yaşam tarzının bu durumu tetiklediğini belirtiyor. Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, karaciğer yağlanmasının belirti vermeden ilerleyebileceğine ve tedavi edilmediğinde siroz ile karaciğer yetmezliğine yol açabileceğine dikkat çekiyor.