“`html
Suriye’nin Lazkiye bölgesinde, devrik Beşşar Esed yönetimine bağlı unsurlar, Suriye güvenlik güçlerine düzenledikleri bir pusu ile birçok insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.
Bu olay sonrasında, Suriye ordusu, bölgedeki Şebbihalara yönelik kapsamlı operasyonlar başlattı.
Operasyonların ardından, özellikle CHP gibi muhalefet partileri, Suriye’de Alevilere yönelik kitlesel bir kıyım iddiaları ile kamuoyunu etkilemeye çalıştı.
Söz konusu mesele, Ersin Çelik’in moderatörlüğünde TVNET’te yayımlanan Siyaseten programında geniş bir şekilde tartışıldı.
Programda konuk olarak bulunan Anadolu Ajansı Dış Politika Analisti Özcan Tikit, gelişmeleri detaylı bir şekilde değerlendirerek önemli noktalara değindi.

“Suriye meselesi, gazetecilerin sıklıkla tartışmaktan kaçındığı bir konu. Bu sorun, Türkiye için olduğu kadar, bölgedeki diğer ülkelerde de önemli bir hassasiyet arz etmektedir.”
“Neden mi? Çünkü Suriye, bir Finlandiya veya Tayland değil. Buradaki her etnik ve mezhepsel yapı, bölgedeki diğer ülkelerde de bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı Suriye, bölgesel dengeleri derinden etkileyecek bir konumda.”
“Suriye meselesini tartışırken son derece dikkatli olunmalı. Zira konuyu takip edenlerin bu hassasiyetin farkında olması gerekiyor. Elimizde merhem var, fakat bir yandan da tuzla açılmış bir yaraya dokunma riskini taşıyoruz. Bu nedenle sorunu her zaman uzlaştırıcı bir dille ele almalıyız.”
Suriye devriminin başlangıcında, rejim, iktidarını korumak için Nusayrileri hedef almayı planladı ve bir dizi strateji izledi. Nusayri kökenli olan Esed, güvenlik güçlerini büyük ölçüde Lazkiye ve kendi köyü Kardaha’dan oluşturdu.
2011’in Mayıs ve Haziran aylarına kadar, Suriye muhalefeti bu konuyu dikkatle ele aldı ve Nusayrileri, Esed’in etrafında kenetlenecek bir destek unsuru haline dönüştürmemek için dikkatli davranmaya özen gösterdi. Ancak Esed bu hassasiyeti kendi yararına kullanmayı başardı.
Bunun en kritik aşamalarından biri, rejimin cezaevlerindeki radikal unsurları kasten serbest bırakmasıydı. Bu kişilerin serbest bırakılması ile, özellikle Humus ve çevresindeki bölgelerde mezhepsel çatışmaları tahrik etmeye çalıştı.
Esed yönetimi, muhalefeti kamuoyu nezdinde terörize ederek kendi iktidarını sürdürmeyi başardı. On yılı aşkın süredir bu korku politikasıyla iktidarını devam ettirmektedir.
Bugün gördüğümüz durum, 2011’de meydana gelen olayların yansımalarından biridir. O zaman rejimin milis gücü olan Şebbihalar, büyük bir katliam gerçekleştirdi. Bu milisler, esasen Lazkiye ve çevresindeki bireylerden oluşmaktaydı ve zamanla orduya entegre edildiler. Bu katliam, Suriye’deki iç savaşın ilk aşamalarından birine damgasını vurdu.
Rejim, böyle provokasyonlarla mezhepsel çatışmaları kışkırtarak iç savaşın zeminini oluşturdu. Bugün de benzer bir senaryonun yeniden sahneye konulmak istendiğini gözlemliyoruz. Esed ve Suriye’de istikrar istemeyen güçler, yine benzer bir oyunu Lazkiye’de gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Suriye’de hala yoğun bir gerginlik mevcut. 2011 ile 2020 yılları arasında Humus, Hama ve Lazkiye başta olmak üzere birçok yerde ağır bir iç savaş yaşandı. Rövanşist duygular taşıyan gruplar bulunmaktadır ve bu tür provokasyonların bir aracı olmamak için dikkatli olunmalıdır. Aksi takdirde, Lazkiye’deki olası yeni bir kriz yalnızca Suriye’yi değil, Türkiye’yi ve genel olarak bölgeyi etkileyebilir.
Bu nedenle, herkesin dikkatli olması gerekir. Özellikle Nusayrilerin, Esed rejiminden ne kadar zarar gördüklerini anlamaları önemlidir. Ancak, aynı zamanda Nusayrilerin de Baas rejiminin mağdurlarından biri olduğu hatırlanmalıdır; zira rejim, bu kesimi kasıtlı olarak iç savaşa sürükleyecek şekilde hedef haline getirmiştir.
Bölge, belki de yüz yılı aşkın bir geçmişi kapatmaya çalışmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sebeplerinden biri, vatandaşlık bağı ile devlete olan bağlılık zayıflığıydı. Bugün ise PYD ve SDG ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda benzer bağların kurulması yönünde çabalar sürdürülmektedir. Aynı durum, Nusayriler için de sağlanmalıdır.
“`
More Stories
İzmir’de eski kurşun fabrikasının atıklarının dökülmesine soruşturma
Suriye’de Çatışmalarda 1383 Sivil Hayatını Kaybetti
İddia doğrulandı: Karaman’da içme suyunda petrol çıktı! İçmeyin uyarısı geldi