Teksas Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir araştırma, yaşlı bireylerin teknolojiyle meşgul olmanın hafıza üzerinde olumlu etkilere sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışma, yaşlı neslin teknolojik gelişmelere ilgi gösterdiğinde zihinsel keskinliği daha iyi koruyabileceğini gösteriyor. Ayrıca, bu araştırma dijital etkileşimin yaşlı insanlar için faydalı olduğunu, hafızayı güçlendirebileceğini ve hatta teknolojiyle uğraşırken yaşanan stresin bile zihinsel keskinliği artırabileceğini belirtiyor. Teknolojiye bağlı etkileşimin, herhangi bir cihazla sınırlı olmadığını ve yaşlı bireylerin zihinsel sağlığını olumlu bir şekilde etkileyebileceğini vurguluyor.
YENİLİKLERİ DENEMELİ
Bu bulgular, teknolojiyi aktif olarak kullanan yaşlı kişilerin demans hastalığına yakalanma olasılığının daha düşük olduğunu keşfeden daha önceki çalışmaları yansıtıyor. İrlanda’daki Limerick Üniversitesi’nde yaşlılık konusunda araştırmacı olan Dr. Eamon Laird şunları söyledi: “Yaşlı ebeveynleri teknoloji de dahil yeni konuları denemeye teşvik etmemiz lazım. Sosyal olmak da en az bu kadar önemli. Eğer yaşlılar iletişim için teknolojiyi kullanıyorsa bu onların sosyal olmasını sağlar. Araştırmalar, sosyal olanların olumsuz koşullara karşı daha dayanıklı olduğunu ve daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olduğunu gösteriyor. Yaşlılar kendilerini konfor alanlarından ne kadar uzak hissederlerse o kadar iyidir. Zihni aktif ve taze tutmak her zaman faydalıdır. Yeni zorluklar, yeni beyin bağlantılarının kurulmasına ve sürdürülmesine yardımcı olabilir ki bu da hem genel sağlık hem de beyin sağlığı için iyidir.”
GENÇLİK ÇEŞMESİ MOLEKÜLÜ KEŞFEDİLDİ
ABD’deki Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları, bozulan kasları canlandıran “gençlik çeşmesi molekülü”nü keşfetti. Trombositlerden üretilen ve kanda doğal olarak bulunan bir protein olan PF4, siyatik sinirleri zarar görmüş yaşlı farelere bir ay boyunca her gün iğne ile enjekte edildi. Stanford araştırmacıları, bu tedaviyle vücutta 15-PGDH adı verilen yaşlanmayla ilişkili bir proteinin etkisini bloke etti. Böylece yenileyici bir molekül olan “PGE2”yi genç farelerde bulunan seviyelere geri getirebildiler. Deneyin sonunda kas liflerinin tekrar büyüyüp güçlendiği görüldü.
YAŞLANMA KARŞITI İLACA DÖNÜŞÜLEBİLİR
Stanford Üniversitesi uzmanları keşfettikleri “gençlik çeşmesi molekülü”nün yaşlanma karşıtı bir ilaca dönüştürülmesi için sektöre çağrı yaptı. Üretilecek böyle bir ilacın, kas atrofisini tersine çeviren ALS hastalarının tedavisinde de önemli etkisi olabileceği belirtildi. Kas gücünün yetişkinlerde, her geçen on yılda yüzde 10 oranında azaldığı biliniyor.
KİRACİLAR DAHA KISA YAŞIYOR
İngiltere’de yapılan bir araştırmada, kiracı olmanın insanları daha hızlı yaşlandırdığı ortaya çıktı. Araştırmaya göre, kiracılığın vücuttaki olumsuz etkileri, işsizliğin yarattığı etkilerden iki kat fazla. Çalışma için 1.500 katılımcının verileri incelendi. Her ay kira ödemek için mücadele etmenin biyolojik yaş üzerindeki etkisinin, sigaranın olumsuz etkisinden yüzde 50 fazla olduğu görüldü. Daha hızlı biyolojik yaşlanma, özellikle kira ödemekte zorlanan kiracılarda belirlendi. Kirası devlet tarafından karşılanan kişilerde ise hızlı yaşlanma belirtilerine rastlanmadı.